29. ANKEBUT SURESİNDEN TÜRKÇE MEALLER VE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

   28.ANKEBUT SURESİ 69: İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla;
    Kim, Allah ile karşılaşmayı umuyorsa o vakit gelecektir;
    2. İnsanlar, sadece “inanıp güvendik” dediler diye zorlu imtihanlardan geçirilmeden kendi hallerine bırakılacaklarını mı sanıyorlar?
    3. Biz kendilerinden öncekilerini de zorlu imtihanlardan geçirdik. Allah (imtihanlar sonucunda), özü sözü doğru olanları elbette bilecektir. Elbette yalancı olanları da bilecektir. 4. Yoksa kötü işler yapanlar bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sanıyorlar? Vardıkları kanaat ne kötüdür!

    5. Kim Allah’ın huzuruna çıkmayı bekliyorsa (bilsin ki) Allah’ın belirlediği vakit elbette gelecektir. O daima dinleyen ve bilendir. 6. Kim cihad ederse (elinden geleni yaparsaََ) ancak kendisi için cihad ederَ. Yoksa Allah’ın bir varlığa asla ihtiyacı olmaz.
————————————————————————————————————————————————

    Allah, iyi işler yapanları iyiler arasına sokar;                                       
    7. İnanıp güvenen ve iyi işler yapmış olanların kötü işlerini örtecek ve onları, yaptıklarının en güzeli ile ödüllendireceğiz.
8. İnsana ana-babasına iyi davranma görevi yükledik.
(Ey insan) Annen-baban bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak sayman için seninle mücadele edecek olurlarsa sakın onlara boyun eğme! Dönüp geleceğiniz yer benim huzurumdur. Neler yaptığınızı size bildireceğim.
9. İnanıp güvenen ve iyi işler yapanları elbette iyilerin arasına katacağız.
10. İnsanlardan “Allah’a inanıp güvendik” diyenler vardır. Ama Allah uğrunda eziyet gördükleri zaman insanların verdiği sıkıntıyı, Allah’ın azabıymış gibi sayarlar. Rabbinden bir yardım gelse o zaman da “Biz de sizinle beraberiz!” derler. Allah, herkesin içinde olanı en iyi bilen değil midir? 11. Allah inanıp güvenenleri elbette bilecektir. Münafıkları (iki yüzlüleri de) elbette bilecektir1.

    Açıklamalar 1;
    (1). Bu ayet ve daha nice ayet, mezheplerin ortaya koyduğu kader anlayışının yanlışlığını açıkça göstermektedir.

    Kader, Allah Teâlâ’nın varlıklara istediği gücü verip sınırlar koymasıdır. Allah, yarattığı her şeye bir ölçü koyar.   İnsanın önünde, biri doğru, diğeri yanlış olmak üzere iki yol bulunur (76/3-12). İmtihan, bilgi imtihanı değil, sabır ve cihad imtihanıdır. Bildikleri doğrulara uyanlar, imtihanı kazanırlar, menfaatlerini öne alanlar ise kaybederler (29/2-3).
     Allah’ın belirlediği kaderi (ölçüyü bırakıp kendilerine göre bir kader (ölçü) oluşturanlar, bunları kabul edenler, bütün bu ayetlerde anlam kayması yapmakla yetinmemiş, Allah’ı da kendilerine göre tanımlamak zorunda kalmışlardır. Bir şey, ona benzer şeylerle tanınıp tanımlanabilir. Allah’ın bir benzeri olmadığı için o kendini nasıl tanıtmışsa ancak öyle tanıyabiliriz.
     Allah sistemini imtihan için kurduğunu, sonucu önceden bilmediğini söylüyorsa (3/142*) ona inanmak gerekir. Yanlış kader anlayışını savunanlar, Allah’ın her şeyi bildiğine dair âyetlere de dayanırlar. Arap dilinde “şey” varlık anlamındadır. Olmayana şey denmez. Cihad, düşmanın, şeytanın ve arzuların baskısına var gücüyle direnmek, sabır ise şartlar ne olursa olsun kararlı davranıp duruşunu bozmamaktır. Bunlar, kişinin imtihanla yüz yüze gelmesinden önce bilinemez. Ayrıntılı bilgi için:h 
     *”Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri bilmeden, sabredenleri de bilmeden cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz?” 3/142.  
     ————————————————————————————————————————————————————————-
    Hz. Nuh ve Hz. İbrahim’in elçi gönderilmeleri;
    14. Nuh’u kendi halkına1 elçi göndermiştik. Aralarında (elçi olarak) dokuz yüz elli yıl kaldı. Nihayet tufan onları yakalayıverdi, hep yanlışlar içindeydiler. 15. Nuh’u ve gemide olanları ise kurtardık. Bu olayı herkes için bir ayet (bir belge) yaptık.

    16. İbrahim’i de (elçi gönderdik). Bir gün halkına şöyle demişti: “Allah’a kulluk edin, ona karşı yanlış yapmaktan sakının. Bilseniz sizin için hayırlı olan budur!
    Açıklamalar 2;
   (1).Millet olmak: Halk olmak için özel çaba harcamanıza gerek yok. Doğduğunuz an itibariyle halktan birisiniz. Millet olmak için irade etmeniz ve bir amaç ve lider etrafında toplanmanız gerekir. Tıpkı ümmet (toplum) gibi.

    ——————————————————————————————————————————————–
    Allah; yanlış yapana azap eder, doğru yapana ikramda bulunur;
    20. De ki: “Yeryüzünde dolaşın da Allah’ın yaratmaya nasıl başladığına bir bakın!” Sonra Allah, yaratmayı son kez yapacaktır. Allah her şeye bir ölçü koyar.

    21. Allah, hak edene azap edecek, hak edene de ikramda bulunacaktır. Siz ona döndürüleceksiniz.
    22. Siz, yerde de gökte de (Allah’ı) aciz bırakamazsınız. Allah ile aranıza girecek bir veliniz (yakınınız ve yardımcınız) yoktur.  23. Allah’ın ayetlerini ve onun huzuruna varmayı göz ardı etmekte direnenler var ya… İşte onlar benim rahmetimden ümitlerini kesmişlerdir. Onlar için acıklı bir azap vardır.
     ——————————————————————————————————————————————–
    Hz. İbrahim ve halkı;
    24. Halkının cevabı sadece: “Öldürün onu veya yakın!” demeleri oldu. (İbrahim’i ateşe attılar) Fakat Allah onu ateşten kurtardı. İşte bunda inanıp güvenen bir topluluk için ayetler (belgeler) vardır.

    25. İbrahim dedi ki: “Dünya hayatında sadece aranızda bir kaynaşma olsun diye, putlaştırılmış varlıkları Allah ile aranıza koydunuz. Kıyamet (mezardan kalkış) günü biriniz diğerini tanımayacak ve yine biriniz diğerini lanetleyecektir (dışlayacaktır). Varıp kalacağınız yer ateştir. Size yardım eden de olmayacaktır.”
    26. Ona (bir tek) Lut inandı. İbrahim dedi ki: “Ben Rabbime (onun emrettiği yere) hicret ediyorum. Çünkü daima üstün ve bütün kararları doğru olan odur. 27. İbrahim’e İshak’ı ve (İshak’ın oğlu) Yakub’u bağışladık. Soyundan gelenlere nebilik ve kitap verdik. Onu dünyada ödüllendirdik. O, ahirette de kesinlikle iyilerden olacaktır.
———————————————————————————————————————————————–
    Hz. Lut ve Halkı;
    28. Lut’u da elçi gönderdik. Bir gün o, halkına şöyle demişti: “Siz, eşcinsel ilişkide1 bulunuyorsunuz! Böyle bir işi sizden önce hiçbir varlık yapmamıştır. 29. Siz erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Onların yollarını kesiyor, o kötü işi toplandığınız özel yerlerde yapıyorsunuz!” Halkının cevabı sadece: “Eğer doğru söyleyenlerdensen bize Allah’ın azabını getir!” demeleri oldu. 30. Lut dedi ki: “Rabbim! Bu bozguncular topluluğuna karşı bana yardım et!” 31. Elçilerimiz İbrahim’e bir müjde ile geldiklerinde ona şunu da söylediler: “Biz, o şehrin halkını yok edeceğiz; çünkü oranın halkı yanlışlar içinde!” 32. İbrahim: “Ama orada Lut var!” dedi. “Biz, orada kimin olduğunu daha iyi biliyoruz. Karısı hariç, onu ve ailesini kurtaracağız. Karısı ise (bedeninin) kalıntısı kalacaklardandır” dediler.

    33. Elçilerimiz, Lut’a geldiği zaman Lut onlar için kaygılandı, içi daraldı. Dediler ki: “Korkma, üzülme, karın hariç seni ve aileni kurtaracağız. O, (bedeninin) kalıntısı kalacaklardandır.
    34. Yoldan çıkmalarına karşılık biz, bu şehrin halkı üzerine gökten bir afet indireceğiz.” 35. Aklını kullanan bir topluluk için o şehirden geriye açık bir ayet (gösterge) bıraktık.
 Açıklamalar 1;          
    (1). “Eşcinsel ilişki”, Türkçede para karşılığı yapılan cinsel ilişkidir. Kur’an’a göre, erkek erkeğe, kadın kadına ve nikahsız olarak kadınla erkek arasındaki ilişkilere fuhuş denir. (4/15-16 ve dip notları).

      ——————————————————————————————————————————————-
    Karun, Firavun ve Haman’ın yok edilişleri;
    39. Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da (helak ettik). Musa kendilerine açık belgelerle gelince onlar, o topraklarda kibirlendiler ve helak olmaktan kurtulamadılar. 40. Onlardan her birini işlediği günah yüzünden yakaladık. Kimine taş-toprak savuran kasırga gönderdik, kimini yüksek bir ses yakaladı. Kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara asla yanlış yapmadı; yanlışı onlar, kendilerine yapıyorlardı.
      ——————————————————————————————————————————————–

    Allah’tan önce velilere sarılanların durumu;
    41. Allah ile aralarına veliler koyanların durumu, bir yuva (aile) kurmuş dişi örümceğin durumu gibidir. (Aile ilişkileri açısından) en zayıf yuva, kesinlikle örümcek yuvasıdır1. Keşke bunu bilselerdi. 42. Allah, onların, kendisiyle aralarına koyup yalvardıkları her şeyi bilir. O, daima üstün ve bütün kararları doğru olandır. 43. İşte bütün bu örnekleri insanlar için veriyoruz; ama, yalnızca bunlarla ilgili bilgi sahibi olanlar doğru bağlantıları kurabilir. 44. Allah gökleri ve yeri gerçek varlıklar olarak yaratmıştır. Bunda inanıp güvenenler için kesin bir ayet (belge) vardır.

    (1). Örümcek yuvası iki yönden en zayıf yuvadır. Bunlardan biri, yuvanın fiziksel olarak zayıf ve çabuk bozulabilir olmasıdır: Örümcek ağı ile örümcek yuvasını karıştırmamak gerekir. Yuva, barınmak için, örümcek ağı ise avlanmak içindir. Hiçbir örümcek o ağda barınmaz. Onların barınağı kuru ot yığınıdır. Küçük bir rüzgar, yuvalarını kendileriyle birlikte dağıtır atar. Diğer zayıflık ise örümcek ailesinin ilişkilerindeki zayıflıktır. Örümcek ailesinde dişinin erkeği veya yavrularını yemek amaçlı öldürdüğü, yavruların da birbirlerini veya ölmüş ya da diri haldeyken annelerini yediği bilinmektedir.  
     ———————————————————————————————————————————————-
    Kur’an’ı bağlantılarıyla birlikte oku, Namazı düzgün ve sürekli kıl;
    45. Sana vahyedilen bu Kitabı bağlantılarıyla birlikte oku1, namazı da düzgün ve sürekli kıl (2/238, 11/114, 17/78, 23/9, 70/22-23). Namaz, cinsel günahlardan2 ve kötü şeylerden sakındırır. Allah’ın zikri (Allah’a ait doğru bilgi) elbette her şeyden büyüktür (önemlidir). Allah, yaptığınız her işi bilir.
    46. Yanlış davranış içinde olanları hariç ehlikitapla (kitaplarında uzman kişilerle) en güzel yöntemle mücadele edin. Onlara deyin ki: “Bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim ilahımızla sizin ilahınız birdir. Biz ona teslim olmuş kimseleriz. 47. Onlara indirdiğimiz gibi sana da bu Kitabı indirdik. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bu Kitaba inanırlar. Bunlardan (kitap bilgisi olmayanlardan) da ona inananlar olacaktır. Kafirlerden başkası ayetlerimizi bile bile inkar etmez (31/32).
    Açıklamalar 1;
    (1). Tilavet, birden çok şeyin, aralarına kendi cinslerinden olmayan bir şey karışmayacak şekilde peş peşe sıralanmasıdır. Gerektiği gibi tilavet ise kitabı doğru anlamak için birbiri ile bağlantılı ayetleri birlikte okumaktır.   
    (2). Cinsel günahlar’ diye tercüme ettiğimiz kelime fahşa’dır. Fahşa ile fahişe kelimelerinin ikisi de mastardır ve aynı anlamdadır (7/28).   
     ——————————————————————————————————————————————-
    Ümmi olan Hz. Peygambere hitap;   
    48. Sen bundan önce bir Kitabı ne okumuş ne de elinle yazmıştın. Öyle olsaydı batıla dalanlar kesinlikle şüpheye düşerlerdi. 49. Kur’an aslında, kendilerine ilim verilmiş olanların içine işleyen apaçık ayetlerden oluşur. Yanlışa dalanlardan başka hiç kimse ayetlerimizi bile bile inkar etmez.
    Açıklamalar 2;
   Hz. Peygamberin ümmiliği (29/48); Bu âyet, Hz. Muhammed ve bütün Mekkelilerin ümmi olmasının sebebini açıklamaktadır. Ellerinde bir ilahi kitap yoktu (62/2). Bu yüzden Allah insanları, kitap verilenler ve ümmiler diye ikiye ayırmıştır (3/20). Nebî’miz de Mekkeli olduğu için ümmi olarak nitelenmiştir. (7/157-158) Kitap verildiği halde kitabın içeriğini bilmeyenler de ümmidir.

     ——————————————————————————————————————————————–
    Hz. Peygambere indirilen tek mucize Kur’an;
    50. “Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!” dediler. De ki: “Mucizeler sadece Allah katındandır. Ben yalnızca açık bir uyarıcıyım.” 51. Kendilerine bağlantılarıyla birlikte okunan bu kitabı sana indirmiş olmamız (mucize olarak) onlara yetmiyor mu1? Bu kitapta, inanıp güvenen bir topluluk için kesinlikle bir ikram ve akılda tutmaları gereken bilgi vardır.

    52. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir.” Batıla inanıp Allah’ı görmezlikten gelenler var ya; işte onlar kaybedecek olanlardır. 53. Senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir zamanı olmasaydı o azap elbette gelirdi. O, onlara, kesinlikle ansızın gelecek ama gelişinin farkına bile varamayacaklardır.
    Açıklamalar 1;
    (1). Nebimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Her nebiye mutlaka insanların inanmakta oldukları şeyler cinsinden bir mucize verilmiştir. Bana verilen mucize ise vahiydir (Kur’an’dır), bunu bana Allah vahyetmiştir. Bundan dolayı kıyamet günü, takipçisi en çok olan nebinin ben olacağımı ümit ediyorum.” Hz. Muhammed’in mucizesi Kur­‘an-ı Ke­rim’dir. Kur’an ile tanışan herkes onu ge­tirenin elçi olması gerektiğini anlar. Çünkü Kur’an, in­sanın yazabile­ceği bir kitap değildir.

    Bu tıpkı, Hz. İsa’nın Allah’ın izniyle ölü­leri diriltmesi gibi hiç bir insanın benzerini yapamayacağı bir muci­zedir. Ama dirilen kişi tekrar ölür ama Kur’an-ı Kerim’in mucizeliği süreklidir. Onu dün­ya­nın neresinde, kim ne zaman okur ve manasını anlarsa onun bir mucize olduğunu ve onu geti­ren kişinin de Allah’ın elçisi ol­ması gerek­tiğini kavrar. Al­lah Teâlâ Kur’an’ı koru­mayı üst­lendiği için onun mucizeliği kıya­mete kadar devam edecek, Kur’an var oldukça da Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna inanma mecburi­yeti var olacak, yeni bir elçiye ihtiyaç kal­mayacaktır.
     —————————————————————————————————————————————–
    Allah’ın, mümin kullarına vadettiği nimetler;
    56. Ey inanıp güvenen kullarım! Toprağım geniştir; öyleyse siz yalnız bana kulluk edin. 57. Her canlı ölümü tadacaktır. Sonra huzurumuza çıkarılacaksınız. 58. İnanıp güvenen ve iyi işler yapanları içlerinden ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. Orada ölümsüz olarak kalacaklar. O işleri yapanların ödülü ne güzeldir!

    59.  Onlar sabreden (duruşunu bozmayan) ve Rablerine güvenip dayanan kimselerdir. 60. Nice canlılar vardır ki kendi rızkını yanında taşımaz. Onlara da, size de rızık veren Allah’tır. O, daima dinleyen ve bilendir.
    ———————————————————————————————————————————————
     Allah’ın nitelikleri;
    61. Onlara, “Gökleri ve yeri ya­ratan, Güneş’i ve Ay’ı hizmete sokan kimdir?” diye sorsan kesinlikle “Allah’tır!” derler. Öyleyse yalana nasıl sürükleniyorlar?

    62. Allah, kullarından tercih ettiği kişi için rızkı genişletir de daraltır da. Şüphesiz Allah her şeyi bilir.
    63. Onlara “Gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra canlandıran kimdir?” diye sorsan yine “Allah’tır!” derler. De ki: “Her şeyi mükemmel yapmak Allah’a özgüdür.” Ama onların çoğu aklını kullanmaz. 64. (Allah ile yüzleşmeyi düşünmeyenler için) Dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurdundaki hayat ise asıl hayattır. Keşke bilselerdi!
    ———————————————————————————————————————————————
     Nakör olan o müşrikler için, cehennemde yer mi yok;                          
    65. Gemiye bindiklerinde (bir tehlike hissederlerse) Allah’ın dinine bir şey katmadan sadece ona yalvarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkarınca bir de bakarsınız ki yine şirk (ortak) koşuyorlar.

    66. Kendilerine yaptığımız iyiliği görmezden gelsinler ve sefalarını sürsünler bakalım! Yakında öğrenirler!
    67. Mekke’yi dokunulmaz ve güvenli bir yer yaptığımızı görmediler mi? Halbuki çevrelerinde (ki yerlerden) insanlar zorla alınıp götürülüyor. Hal böyleyken batıla inanıyorlar da Allah’ın nimetini görmezlikten mi geliyorlar?
    68. Bir yalanı Allah’a mâl eden veya kendine gelen gerçekler (ayetler) karşısında yalana sarılandan daha büyük yanlış yapan kişi kimdir? Kafirler için cehennemde yer mi yok?
     ——————————————————————————————————————————————
    Allah yolunda mücadele;
    69. Biz uğrumuzda cihad edenleri (elinden geleni) yapanları elbette yollarımıza yönlendiririz. Allah elbette güzel davrananlarla beraberdir.
————————————————————————————————————————————————–